"arduino aldık onunla uğraşıyor, iki kablo bağlıyor, iki program bakıyor zora geldi mi veya çılşmadı mı o an bırakıyor tekrar 3 gün sonra bir daha bakıyor,
uzaktan kumandalı araba yapmaya çalışıyor, uzaktan kumandalı araba alıp onun her şeyini söküp kendi yaptığı bir modele takmaya çalışıyor. dondurma çubuğu rabaları v.s."
bence sırrınız bu söylediklerinizde gizli. meraklı bir çocuk belli ki, bişelerle uğraşabiliyor en azından, ilgisini çekiyor. youtube'da video izlemek dışında birşey yapmayan çocuklar da var.
derslerinde genel olarak başarılı olmasından ziyade ilgilendiği alanda daha derinlemesine bilgi sahibi olabilecek imkanlar sunabilirsiniz. mesela arduino üzerinde birlikte çalışabilirsiniz, onun çözemediği şeylerde çözümü görmesine yardımcı olabilirsiniz belki. birlikte ufak projeler geliştirebilirsiniz, neler yapılabildiğini gördükçe vizyonu gelişir. arduino elektronik ile yazılım karışımı bişey, hangisi daha çok ilgisini çekerse o alana doğru yönlendirmeye çalışabilirsiniz.
kendi yeğenlerimde gözlemim şu: çocuklar ellerindeki imkanlarla neler yapılabileceğinin farkında değil. misal okulda yazılım öğretiyorlar, çocuk eve gelip okulda yapılanın bire bir aynısını yapıyor, üzerine bişeyler katamıyor, ne katabileceğini bilmiyor, bunu kimse gösterip anlatmıyor. eve gelip uğraşması aslıdna ilgisini çektiğini gösteriyor, yeni farklı bişey yapıyor olamnın heyecanı oluyor içinde ama bunu besleyip geliştiremediği için uzun sürmüyor.
oyun seviyor demişsiniz, yazılıma kayarsa bu oyunları yapanlar arasında kendisinin de olabileceğini görmesini sağlayabilirsiniz yine aynı şekilde.
üniversite biraz hayatta kalmanın önşartı oldu artık günümüzde, eskilerin lisesinden farksız neredeyse. mesela geleceğin oto tamircileri üniversite mezunları olacak. üniversitenin prestijini yermek için değil, değişen araç teknolojisinin, mekanik askamların elektronik ve yazılım aksamlarının arka planında kalacak olmasının yaratacağı yeni ihtiyaçlar sebebiyle diyorum bunu. o yüzden bugün nasıl 'bi şekilde liseye girer' diyorsanız üniverste zamanında da 'bi şekilde üniversteye girer' diyeceksiniz bence. o zamana kadar ilgi alanları daha da şekillenmişse zaten yolunu kendi çizer. çok iyi bir elektronikçi de olabilir, akademide devam eder, ya da ortalama notlarla mezun olur özel sektöre atılır, geçinir gider.
özel okul konusunda şöyle bir yorum getireceğim ben, okuldan ziyade çevresini seçmeye çalışın. eğer özel okulda daha iyi daha düzgün kişilerle arkadaşlık yapabilecekse özel okula verin, eğer bunu devlet okulunda yapabilecekse devlete gitsin. ikisinin de kesin bir cevabı yok biliyorum, ancak çocuğun hayatının şekillenmesinde yakın arkadaşlarının da etkisi azımsanamayacak kadar çok. kendsine örnek alabilecek, rol model olabilecek sizin dışınızda da insanlar olsun çevrenizde.
neye karar verirseniz verin, çocuğa baskı yapmamaya çalışın. istediklerini kendi istiyor diye yapsın, bu nedenle kendisin bişeyleri istemesini sağlamaya çalışın. sonra da bu isteklerini gerçekleştirebilmesi için daima yanında olacağınızı hissettirin. basit örnek, elektroniğe ilgi duymaya devam ederse elektonik mühendisi olmak için daha çok heveslenebilir. yolunuz açık olsun.
0